top of page

KÖPEKLERİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ, Köpek Sağlığı

a. Giriş İnsalık köpeklerle binlerce yıldır belirli amaçlara yönelik bir ilişki içerisindedir. Günümüzde hala bazı köpek ırkları arama kurtarma operasyonları, uyuşturucu madde tespiti veya körlere rehberlik etmek gibi belirli görevleri yerine getirmesi için yardımcı olarak kullanılmaktadır. Köpeklerin hayatımızdaki en önemli rolü sadık refakatçilikleridir. Köpekler bizlerden çok farklı görünseler de dolaşım sistemi, akciğerler, sindirim sitemi, sinir sistemi gibi bizdekine benzer vücut sistemlerine sahiptirler. b. Vücut Ölçüleri Köpekler çok çeşitli büyüklükte ya da ağırlıkta olabilmektedir: Toy poodle (Küçük Kaniş), Papillon, Chihuahua ve Shih Tzu gibi 2.3(daha az da olabilir)-4.5 kg ağırlığa sahip küçük ırk köpekler; Terrier, Sapaniel gibi ortalama 4.5-23 kg ağırlığa sahip orta ırk köpekler; Retreiver(av köpeği), shepherd(çoban köpeği) ve setter gibi 30-45 kg(daha fazla da olabilir) ağırlığa sahip büyük ırk köpekler; Mastiff, Komondor ve Saint Bernard gibi 91 kg'a(üzeri de olabilir) ulaşan dev ırk köpekler. Erkek köpekler genellikle dişi köpeklerden daha iridir. c. Metabolizma Köpekler insana kıyasla daha hızlı bir metabolizmaya sahiptir. Nefes almaları ve kalp atımları daha hızlı, ergenliğe ulaşma süreleri daha erken ve vücut sıcaklıkları daha yüksektir.


Köpeklerin bize kıyasla yüksek hızda metabolizmaya sahip olmaları karşısında ortalama yaşam süreleri bize kıyasla çok daha kısadır. Bakım, beslenme, genetik ve diğer faktörlere bağlı olarak değişmekle birlikte köpeklerin ortalama yaşam süreleri 8-16 yıldır. Köpek yaşının insan yaşı ile kıyaslaması aşağıdaki gibidir.


Vücut Sıcaklığı KÖPEKLERİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ , Köpek Sağlığı Köpekler vücut sıcaklıklarını koruma konusunda iyi olmalarına karşın vücut sıcaklığını düşürme konusunda o kadar iyi değildirler. Kızak köpekleri çok soğuk hava koşullarına kolaylıklla dayanabilmektedir. Kürkleri bir battaniye gibi onları sıcak tutmakatadır. Buna karşın sıcak ve nemli havalara karşı da dayanıksızldırlar. Köpekler terleyemediklerinden terleme yoluyla vücut ısılarını düşüremezler. Buna karşın köpeklerin en önemli ısı düşürme yöntemi soluk alıp vermedir. Hızlı soluk alıp verme ile(normalden yaklaşık 10 kat daha hızlı) vücultatındaki sıcak habayı dışarı atıp dış ortamdaki nispeten soğuk havayı içeri çekerek vücut ısılarını dengelerler. Bu kısa ve hızlı soluk alışverişleri sırasında akciğerler az miktarda hava girdiğinden köpekler arada bu işlemi durdurup normal soluk alışverişi yapmak zorundadırlar. Su içmek de vücut ısılarını düşürmeye yardımcı olmaktadır. Köpekler vücut ısılarını düşürme konsuunda nispeten yetersiz olduklarından sıcak yaz günleri onlar için tehlikeli hatta ölümcül olabilir. Ne yazık ki her yıl çok sayıda köpek sıcak çarpması sebebiyle ölmektedir. Buna sebep olan en büyük sorun köpeklerin araba içerisinde kapalı bırakılmasıdır. Yazın arabanın camları açık bile olsa içerideki sıcaklık kolaylıkla 50-60 derecelere ulaşabilmektedir. Bu sıcaklıklar köpeniğinizin bir kaç dakikada sıcak çarpmasına maruz kalmasına sebep olabilir. Sıcak günlerde köpeniğinizin suyunu erin su ile sıklıkla değiştirin, güneş altında veya arabada bırakmayın, mümkünse tüylerini ıslatın veya gölgede ve klimalı ortamlarda tutun. d. Duyular Köpeklerde bizlerde olduğu gibi 5 duyu bulunur ancak seviyeleri farklıdır. Bize göre bazı duyuları çok gelişmiş, bazıları ise az gelişmiştir. Görme Köpekler hareketleri ve ışığı bizden daha iyi görürler. Göz retinalarında bulunan özelleşmiş bir göz hücresi olan çunbuk hücreleri sayesinde geceleri iyi görürler. Köpek gözünde “tapetum lucidum” denilen yansıtıcı bir tabaka bulunur. Bu yansıtıcı yüzey sebebiyle geceleri köpek gözleri maviye veya yeşile çalan bir renk gibi parlar. Köpekler bizler kadar keskin görüşe sahip değildirler bu sebeple detayları bize kıyasla daha zor ayırt ederler. Ayrıca köpeklerin gözlerinde renkli görmeyi sağlayan konik hücrelerin az olmasından dolayı renkleri ayırt etmede oldukça başarısızdırlar. Köpekler tam renk körü olarak bilinse de bu doğru değildir. Renkli görüş sağlayan hücreleri az da olsa bulunmaktadır.


Köpeklerde ve kedilerde eşsiz bir özellik olarak üçüncü göz kapağı bulunmaktadır. Bu göz kapağı açık pembe renktedir ve diğer göz kapaklarının altında gözlerin burna yakın köşesinde bulunur. Bu kapağın görevi göze gelebilecek hasar durumlarında(dış kaynaklı durumlarda; ağaç dalları, taş, kum vb. veya gözde oluşan yangı durumunda) esneyip genişleyerek gözü korumaktır. Duyma Köpeklerde kulak kanalı bizim kulak kanalımıza göre daha derindir. Bu yapı sesi kulak zarına daha iyi taşımaktadır. Köpekler insanlardan yaklaşık 4 kat daha iyi duyarlar. Köpekler aynı zamanda sesin kaynak noktasını belirlemede de daha başarılıdır. Bu özellik avlanmada fayda sağlamaktadır. Diğer yandan bu derin kulak kanalı sebebiyle kulakta kolaylıkla kir birikmekte ve bu kir kulakta yangı ve enfeksiyona sebep olabilmektedir. Sarkık kulaklar veya tüylü kulaklar bu durumu daha da kötüleştirmektedir. Bu yüzden köpekler düzenli kulak temizliğine ihtiyaç duyarlar. Koku ve Tat Köpekler çok iyi koku alırlar, öyle ki bize göre yaklaşık 1 milyon kat daha hassas burunları vardır. Belli belirsiz kokuları dahi çok iyi alabilirler ve birbirine çok yakın gibi kokan kokuları belirgin bir şekilde ayırt edebilirler. Bu keskin koku alma duyuları sebebiyle köpekler arama kurtarma, uyuşturucu operasyonları, sualtı aramaları gibi görevlerde sıklıkla kullanılmaktadırlar. Koku molekülleri ilk olarak köpek burnundaki ıslak ve nemli dokuda çözünür. Daha sonra burundaki koklama zarlarında beynin koku bölgesine sinyaller gider. Köpek beynindeki koku bölgesi insana kıyasla 40 kat daha büyüktür. e. Hareket Kabiliyeti Köpeklerde çoğu kas, tendon, bağ ve eklem bizdekine benzer bir yapıdadır. Köpeklerin 4 ayağı da hareket kabiliyetini arttırmaya yönelik evrimleşmiştir. Pati Altları ve Tırnaklar Köpeklerin pati altlarında kedilerde olduğu gibi kalın ve elastik koruyucu bir tabaka bulunmaktadır. Bu tabaka çok çeşitli yüzeylere tutunma ve yüzeydeki tahriş edici etkenlere karşı tampon görevi görür. Ayak tırnakları koşma sırasında çekiş sağlar ve kazmaya yardımcı olur. Köpek tırnakları keratin denilen bir proteinden oluşmuş kalın ve kolay kırılır yapıdadır. Tırnak, tırnak altı etindeki kan damarları yoluyla beslenip gelişir. Ev ortamında uzayan tırnakları aşındırıcı yüzeyler bulunmadığından özellikle ev ortamında beslenen köpekler için tırnak kesimi önemlidir. Uzayan tırnaklar kırılmaya açık hale gelir. Kırılan tırnaklar için tırnağın doğru noktadan kesilip alınması ve kanamanın durdurulması için veteriner hekim muayenesi gereklidir. Köpeklerde insan baş parmağıyla kıyaslayabileceğimiz ön patilerinin biraz yukarısında birer adet pençe bulunur. Bu peçelerin herhangi bir işlevi bulunmamaktadır ancak konumlarından dolayı takılma ve kırılmaya açıktırlar.


f. Deri ve Tüy Köpek derisi bizde ve kedilerde olduğu gibi epidermis olarak adlandırılan ve sürekli yenilenen dış katman ve dermis olarak adlandırılan sinir, kan damarları, yağ bezleri ve tüy foliküllerini barındıran iç katmandan oluşur. Köpek derisi insan derisinden daha ince ve hassastır. İnsanlar için hazırlanmış şampuan ve diğer içerikler köpekler için tahriş edici ve kaşındırıcı etkiye sahip olabilir. Bu sebeple pet hayvanları için formüle edilmiş özel ürünler kullanmalısınız. Köpekler sık kıl köklerine sahiptir. Tek bir gözenekten çıkan bir tüyün yanında 10-15 adet ikincil tüy bulunur. Derideki yağ bezlerinin salgıları tüyleri parlak ve belirli bir oranda su geçirmez yapmaktadır. Beslenme, hormonlar ve yaş gibi faktörler tüy gelişimini etkilemektedir. Köpekler yıl boyunca belirli bir hızda tüylerini döküp yenilerler. Yenileme ve dökülme hızı iklime(bahar aylarında artar), beslenmeye ve genel sağlık durumuna bağlı olarak değişmektedir. Aşırı tüy dökümü ve kelleşen bölgeler bir hastalığın belirtisi olabilir. Bu durumda veteriner hekiminize danışmalısınız. Köpek kürkü deriyi güneş, soğuk, çizik ve böcek ısırmasından korumanın yanında vücut sıcaklığının ayarlanmasına ve dokunma duyusunun algılanmasına yardımcı olur. Köpekler tüy köklerinde küçük kaslara sahiptirler. Bu kaslar ısı kontrolü veya tehlike durumunda uyarı işareti gibi çalışırlar. Köpeklerin tehlike anında tüylerinin dikleşmesini bu kaslar sağlar. Farklı köpek ırkları farklı tipte kürke sahiptir. Kuzey iklimi ırkları(Hasky, Alaska Kurdu/Malamutu gibi) soğuk havalarda daha iyi yalıtım sağlayan yumuşak ve ince tüylü alt tüy katmanına sahiptir. Suyu seven köpek ırkları(Retreivers gibi) sert çevre koşullarında dayanıklılıklarını arttıran uzun ve kalın tüy yapısına sahiptir. Sıcak iklim ırkları sıcak havalarda daha az etkilenmelerini sağlayan kısa ve seyrek tüy yapısına sahiptir. g- Ağız ve Dişler Ataları olan kurtlar gibi köpekler de etobur hayvanlardır ve dişleri eti parçalamaya uygun bir şekilde evrimleşmiştir. Kedilerin 28 adet bebeklik dişi 2-7 aylıkken 42 adet kalıcı yetişkin diş ile yenilenir. Farklı diş tipleri ağız içindeki konumlarına göre farklı işlevleri yerine getirirler. 4 adet köpek dişi ve 12 adet kesici dişten oluşan ön dişler kesme ve koparma işlevini yerine getirir. Gerideki azı dişleri ise yiyecekleri yutulabilecek forma öğütme işlevini yerine getirirler.

Ağızda tükürük bezleri bulunur, bu bezlerin salgıladığı tükürük yiyecekleri kayganlaştırarak sindirimi ağızda başlatır. Dil yiyecekleri boğazın gerisine itmeyi, yiyecekleri yalamayı ve su içmeyi sağlar. Köpekler duygusal yakınlık ve yaranma durumlarında yalama davranışını gösterirler.

h. Sindirim ve Boşaltım Sistemi Sindirim sistemi kabaca mide, ince bağırsak ve kalın bağırsaktan oluşmaktadır. Bu sistem yiyecekleri sindirerek faydalı besinlerin ve suyun emilimini sağlarken atıkları ayrıştırır. Sindirim sorunları genellikle kusma ve ishal olarak kendini gösterir. Bu sorunlar virüs kaynaklı enfeksiyonlar, kurtlar, stres veya kemik veya yabancı cisim yeme kaynaklı olabilir. Boşaltım sistemi protein yıkımı sonucunda oluşan atıkların ayrıştırılması ve vücudun sıvı dengesinin sağlanmasını sağlar. Atık ürünler böbreklerde filtre edilir ve idrar yolu üzerinden sidik torbasına depolanmak üzere gönderilir. Sindirim ve boşaltım ile ilgili problemlerde idrar ve dışkı yapma sırasında ıkınma ve gerinme bir belirti olabilir. Köpek sahipleri için ilk bakışta problemin sebebini tespit etmek zor olabilir. Bu yüzden kedinizin dışkısını ve idrarını bir süre boyunca kontrol edebilirsiniz. İshal, genellikle yumuşak veya sulu kıvamda ve sık periyotlarla ortaya çıkar. Dışkı sarı, gri veya siyah gibi farklı renklerde olabilir. Dışkıda kan gözlemlerseniz mutlaka veteriner hekiminize durumu bildirin. Sonucunda dışkılama meydana gelmeyen ve sık tekrarlayan ıkınma hareketleri ciddi sevide bir kabızlık veya tıkanmanın işareti olabilir. Boşaltım ve sindirim sistemlerinde oluşabilecek tıkanmalar acil bir durumdur ve acil olarak veteriner hekime görünmelisiniz. Anal Keseler Köpeklerin anüsünü yere sürerek dolanması her ne kadar sindirim sitemi ile ilgili bir sorunmuş gibi görünüp karıştırılsa da çoğunlukla anal kese bağlantı bir soruna işaret eder. Anal keseler anüsün çevresinde saat 4-8 yönüde iki tarafta bulunur. Son derece kötü bir kokuya sahip olan anal kese sıvısı normalde dışkalama ile birlikte dışarı atılır. Sert ve kalın dışkılama gibi durumlarda oluşabilecek tahriş ve sonucundaki enfeksiyonlar anal keseleri de etkileyebilmektedir. Anal kese sıvısının kötü kokusunun evinize yayılmasını ve olası enfeksiyonları önlemek amacıyla bu keseler düzenli olarak veteriner hekiminiz tarafından el yardımıyla boşaltılmalıdır.

KÖPEK-EĞİTİMİ-550-X-700.jpg
ÇİŞ-EĞİTİMİ-550-X-700.jpg
KÖPEK-PANSİYONU-550-X-700.jpg
PAPAĞAN-PAN-550-X-700.jpg
KÖPEK-KUAFÖRÜ-550-X700.jpg
KEDİ-PAN-550-X-700.jpg
bottom of page